Önce bilmelisin. Sonra bildiğini yapmalısın.
İnsanlar, iş, ilişki ve diğer yaşam deneyimlerinden geçerken, farklı algılama ve değerlendirme biçimlerinin etkisiyle sürekli değişen bir varoluş biçimi sergiler. Bilincimi yükseltme niyeti ve gayretiyle çıktığım yaşam yolculuğunda, kendim de dahil olmak üzere bu değişimleri dikkatlice gözlemledim. Araştırma ve eğitimlerle bu süreci destekledim ve nihayetinde insanların kendileriyle bilinçsiz bir şekilde zihinsel sözleşmeler imzalayıp içsel ve dışsal beklentiler döngüsüne sıkıştığını fark ettim. Bu döngü, öncelikle kişinin özünden uzaklaşmasına neden oluyordu.
Kişinin kendinden uzaklaşması, yani kendine yabancılaşması, ilk etapta önemsiz gibi görünebilir. Ancak bu durum, huzursuzluk, memnuniyetsizlik ve başarısızlık gibi olumsuzlukları beraberinde getirebiliyordu. Zamanla kişi, neden böyle bir durumla karşılaştığını sorgulamaya, bu rahatsızlıkları çözmek için yöntemler aramaya ve yeni deneyimlere yönelerek bir çıkış yolu bulmaya çalışabilir. Bazı yöntemler ve deneyimler çözüm yolculuğuna hizmet ederken bazıları da etmez ve sorunları büyütür. Tüm bu süreçte çıkmaza giren kişilerin fark etmeleri gereken en yegane şey, kendilerini dönüştürebilme gücüne sahip oldukları ve bu gücü kullanarak, içinde bulundukları döngüyü kırabileceklerini anlamalarıdır. Bu gücü kullanabilmenin yolu da ”Kendilik” kavramını bir proje gibi ele alarak kişinin kendini gören göz misali düşünce kalıpları, duygusal tepkileri, değerleri ve ifade biçimleri üzerinde bilinçli bir şekilde çalışma yapabilmesidir. Ben de kişilerin bunu bilinçli ve etkin bir şekilde gerçekleştirebilmelerine yardımcı olabilmek amacıyla ”Kendilik Projesi” kitabını yazmaya yöneldim.
Piyasadaki kişisel gelişim kitaplarının çoğu ya çok yüzeysel kalıyor ya da okuyucuya özgün bir değişim ve dönüşüm sağlama konusunda yeterince pratik araç sunmuyor. Bu kitabı yazarken ki bir diğer amacım, okuyuculara yalnızca derin içgörüler kazandırmakla kalmayıp, aynı zamanda onları adım adım yönlendirecek somut ve uygulanabilir bir yol haritası sunmaktı.
Bu süreçte ‘’Hem Bir Başyapıt Hem de Devam Eden Bir Proje Olmak’’ durumunun her birimizin gerçeği olduğunu kavrayıp kabul ettiğimizde, mevcut hâlimizle daha iyi bir yaşam sürdürmemiz ve mevcut halimizi her açıdan daha da iyi hale getirip ileriye taşıyabilmemiz kolaylaşacaktır. Bu anlayışı kitabın temel yapı taşı haline getirerek, içerikleri bu çerçevede titizlikle şekillendirdim.